Tıbbi hata varlığı yerleşmiş  tıp kuralları kapsamında yapılan değerlendirme ile tespit edilir. Hekimin eylemleri tıbbi literature göre değerlendirilir.

Hekim en hafif kusurundan bile sorumludur. Hekimin özen yükümlülüğü geniş yorumlanmaktadır. 

Hekim hastasını iyileştirmek ya da hayatını kurtarmak gibi garanti veremez bu nedenle sonuçtan sorumlu değildir ama süreçteki tüm çaba ve gayret içeren eylemlerinden sorumludur. 

Hekim savunmasında çaba ve gayretini tıbbi literatür kapsamında açıklamalıdır. 

• Vekil, vekalet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı iş ve işlemlerin, davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur.
  

• Asgari düzeyde dahi olsa bir tereddüt doğuran durumlarda, bu tereddütü ortadan kaldıracak araştırmaları yapmak ve bu arada da koruyucu tedbirleri almakla yükümlüdür. Çeşitli tedavi yöntemleri arasında bir seçim yapılırken, hastanın ve hastalığın özellikleri göz önünde tutulmak, onu risk altına sokacak tutum ve davranışlardan kaçınmak ve en emin yol seçilmek gerekir. 

T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ  E. 2020/4577  K. 2020/6301  T. 10.11.2020

Tıbbi hasta dosyası doktorun en önemli delilidir. 

Hekim süreçteki hasta yararına çaba ve gayretini tıbbi kayıtlara yansıtmalı ve belgelendirmelidir. 

Yine sürece dahil olan diğer sağlık çalışanı ve ilgililer de tanık delili olabilir.

Bazı durumlarda hukuka uygun alınan video kaydı ve fotoğraflar da delil olarak değerlendirilir. 

Günümüzde koruyucu hukuki hizmetler önemlidir. Bu nedenle hekimler ve sağlık çalışanları hukuki eğitimler almalı, hukuk okur yazarlığına önem vermelidir. 

Hukukta cevap süreleri kısıtlı olduğu için tebligatı ya da şikayeti öğrenir öğrenmez bazı durumlarda ise risk oluştuğunda bir sağlık hukuku avukatına danılması önemlidir.

Tıbbi sorumluluk Sigorta poliçeleri kapsamında da ihbar da bulunma süreye tabiidir.

Bize en çok sorulan sorulardan biri “ hasta beni şikayet etti, ben de onu edebilir miyim?”

Şikayet, birr hasta hakkıdır. Bu bağlamda iftira ya da başka birr hukuki eylem niteliğinde değildir.

Ancak hastanın bu hakkını başka eylemler ile destekleyerek kötüye kullanması halinde hekiminde cezai ya da tazminat hakları gündeme gelebilir.