Bilim ve teknolojinin gelişmesi ile sağlık sektöründe özel hastane ve kuruluşların artması doğrultusunda ticari kaygılar gündeme gelmiş ve hekimlerin müdahaleleri sebebiyle meydana gelen zararlara hastaların ve ilgililerin tepkileri çoğalmıştır. Bu kaygılar bireyin en önemli ve anayasal hakkı olan sağlıklı yaşama hakkını ön plana çıkararak Tıp ile Hukuk arasında hekimlik müdahalelerinin yorumlanması ile hekim ve hasta hakları dikkate alınarak değerlendirilmesine neden olmuştur. Bu durum hekimlerin tıbbi müdahale hatalarından yani tıbbi malpraktisten doğan sorumluluğunu gündeme getirmiştir.
Günümüzde hekimler mesleklerini ifa ederken paternalist yaklaşımdan uzaklaşarak tedavide hastanın fikrinin de önem taşıdığı ortak kararlar içeren hasta – hekim ilişkisine dayalı yöntemi uygulamaya başlamıştır.
Bu çalışmada tıbbi malpraktis kavramı, hangi koşulların varlığı halinde tıbbi malpraktisten bahsedilebileceği hususlarına genel olarak değinmekle birlikte mevzuat, Yargıtay kararları ve doktrindeki görüşler ışığında tıbbi malpraktis sebebiyle serbest çalışan ve özel hastanede çalışan hekimin hukuki, cezai ve disiplin sorumluluğu anlatılmaya çalışılmıştır.
Makalenin tamamını okumak için aşağıdaki linkten indirebilirsiniz: